31 Mart 2010 Çarşamba

Emektar bir futbolcunun "Laf Aramızda"sı..

TRT 3 Kanalında yayınlanan "Orhan Ayhan'la Spor" programı Türk futbol tarihinden yaşayan birbirinden değerli futbolcuları konuk ediyor.Fenerbahçeli eski milli futbolcu Erol Keskin'in konuk olduğu programda Keskin'in Orhan Ayhan'a çekinerek söylediği bir etik unsuru iki büyük ismin izniyle aktarmak istiyorum:



Erol Keskin bilgisi için: Erol Keskin (d.1927, Sivas) Türk futbolcu. Futbolculuk kariyerinde genellikle sağ iç ve sağ açık mevkilerinde oynadı. Fenerbahçe Spor Kulübü'nün altyapısından yetişen Erol Keskin, 1945 yılında B takımından A takımına yükseldi.Fenerbahçe'de oynarken 1947 ve 1948 yıllarında iki İstanbul Ligi, 1946 ve 1950 yıllarında iki Millî Küme şampiyonluğu yaşadı. Oynadığı 213 maçta 51 gol attı. 1951'de Adalet takımına transfer oldu. 1954 Dünya Kupası finallerinde oynayarak Güney Kore maçında bir gol attı. Futbol hayatını Adalet takımında sonlandıran Erol Keskin, 9 kez A millî oldu.

30 Mart 2010 Salı

"Kıskanmak" daki Beşiktaş Rozetinin Hikayesi



Zeki Demirkubuz'un son filmi "Kıskanmak"da zaman zaman karşımıza çıkan Beşiktaş ambleminin hikayesini Beşiktaş 100. Yıl Belgeseli yapımcısı Tuğrul Yenidoğan'ın yaptığı araştırmalardan okuyalım;

Osman Paşa Konağı’nda başlangıçta ferdi sporlar yapıldığından herhangi bir forma rengine gereksinim duyulmadı. Ancak sporcuların sayısı her geçen gün yeni katılımlarla artmaya devam edince, eğitimini Fransız mektebinde tamamlamış Mehmet Şamil Bey kurucular heyetini topladı. Okul günlerinde kullandığı, okulunun renklerini taşıyan rozeti yakasından çıkardı ve gösterdi: “Bizler de tıpkı bu rozet gibi bir rozet yaptırmalı ve Kulübümüz’de spora devam eden her azayı bu rozeti taşımaya mecbur tutmalıyız” dedi. Toplantıya katılanlar Mehmet Şamil Bey’in teklifini heyecanla kabul ettiler. Toplantının sonunda rozette yer alacak kulüp renkleri de kararlaştırıldı. Tabiatın bütünüyle birbirine zıt iki ana rengi kulüp renkleri olarak seçildi: Siyah ve Beyaz...
Beşiktaş’ın ilk rozetinin yapıldığı tarih, Fransız mektebindeki rozetlerden esinlenerek miladi yıl olarak “1906” yazıldı. Üstte Arap harfleriyle “Beşiktaş” yazarken, sağda “J”, solda “K” harfleri yer aldı. Rozetin arka yüzünde “Konstantinopolis”te yapıldığı yazılıdır ve iç tarafında rozeti yapan ustanın mührü yer almaktadır. Rozetteki armada yer alan yıldızın 6 köşeli olduğu dikkat çekmektedir. 2. Meşrutiyet’e kadar (1908) bu 6 köşeli yıldız kullanılmıştır. Bu rozet, İskender Yakak tarafından Onursal Başkanımız Süleyman Seba’ya hediye edilmiştir.(Filmdeki rozet sahnelerini yukarıdaki videoda izleyebilirsiniz)

27 Mart 2010 Cumartesi

Amerika’yı Futboldan Soğutmamız

Geçen hafta yayınlanan bir haber özellikle Beşiktaşlı taraftarlar arasında epey bir paylaşıldı…
Haberde CNN Uluslararası'nın futbol editörlerinden James Montague’un, 'Neden Amerikalılar Futbolu Sevmez' isimli köşe yazısında ABD Milli Futbol Takımı'nın eski oyuncuları, eski kaptanları, yöneticileri ve taraftarıyla konuşarak bu durumun nedenlerini araştırdığı ve bunun bir nedeninin de Beşiktaş olduğu konu edilmekteydi.

Bu habere denk geldiyseniz bunun nedenini merak etmişsinizdir…
Haberin detayında ABD Milli Takımı kaptanı Walter Bahr ile yaptığı söyleşide Bahr'ın, Beşiktaş ile ilgili anıları şu şekilde yer alıyordu:
"O yıllarda Philadelphia Nationals takımında oynuyordum. St. Louis'de Beşiktaş'la bir maç yaptık. 2. Dünya Savaşı'ndan çıkmıştık ve kendimize çok güveniyorduk. Amerikalıların, dünyanın en iyi askerleri ve sporcuları olduğuna inanıyorduk. Fakat Beşiktaş bizi 5-0 yendi. Herkes o kadar büyük hayal kırıklığına uğradı ki adeta şok olduk. Bu sonucu asla beklemiyorduk. Futboldan ben bile soğudum."
Eski gazete haberlerini taradığım bir esnada, yani bu haberin yayınından yaklaşık bir ay kadar önce Milliyet Gazetesi’nde bu haberi görmüş ve kopyalamıştım… Bugün yorum ve gündemden uzak bir yazı olsun diye düşünerek bu olayın belgesel yönünü sizinle paylaşmak istedim.
Şimdi o dönemin adı geçen maçı anlatan bu gazete haberine dönelim ve maçın yansımalarını 2 Haziran 1950 tarihli Milliyet gazetesinden daha detaylı şekilde okuyalım:
Başlık: “Beşiktaş Amerika’da All Stars’ı 5-0 yendi” olarak atılmış…
Alt başlık ise “Bu takım Rio’da dünya şampiyonasında Amerika’yı temsil edecektir” şeklinde.

St.Louis, Missouri (AP) kaynaklı haber aynen şöyle:
“Dün akşam Amerikan All-Stars takımı ile yaptığı karşılaşmada Beşiktaş futbol takımı 5-0 gibi açık bir farkla kazanmıştır. Bu Beşiktaş takımının Amerika’da şimdiye kadar yapmış bulunduğu maçlarda 3.galibiyetidir. Beşiktaş’ın karşılaştığı All-Stars futbol takımı Birleşik Amerika’yı temsilen Rio karşılaşmalarına katılacak takımdır. Misafir Beşiktaş takımı uzun paslaşmalarla oyunu 5-0 kazanmıştır. Süleyman Seba 1.devrenin 36.dk. sında ve Recep Adanır 39.dk.da birer gol atmışlardır.
Recep’le Şükrü 57.ve 84.dk.larda birer gol daha atmışlardır. Amerikan takımı kalecisi Frank Borghi’nin parlak kurtarışları açık farkla mağlubiyeti önlemiştir”

Beşiktaş’ın Amerika’daki turne maçlarından haberler 6 Haziran’da yayınlanıyor ve yapılan ilk gece maçından bir görüntüyü sayfalarına taşırken bir sonraki haber 11 Haziran’da iki gün önce All-Stars karmasını 3-1 yendiği maç oluyor. Goller yine Recep, Şükrü ve Süleyman (Seba)’dan…


İki gün sonra 13 Haziran’da İngiliz Manchester United’ın Beşiktaş’ı 2-1 mağlup ettiği haberi veriliyor. Bu maçtaki tek golümüzü Şükrü penaltıdan kaydediyor…

17 Haziran’da 1.sayfadan 9 Haziran tarihli maçtan bir fotoğrafla verilen bir haberin başlığı aynen şöyle: “Beşiktaş New York’dan Londra’ya gidiyor”. Bir sonraki günde Londra’ya vardığı haberi iç sayfalarda yer alıyor.

Amerika’da yaptığı maçlarda 5 galibiyet, bir beraberlik ve Manchester United önünde alınan bir mağlubiyet alan Beşiktaş’ın 17 futbolcu, 6 yönetici ve bir gazeteci ile seyahatine devam ettiği bildiriliyor.
Aynı gazetenin 20 Haziran tarihli bir başka haberi ise Beşiktaş’ın turneden dönüşünü ve kendilerine yapılan karşılamayı anlatır… Devamında röportajlar şu şekilde aktarılır:


Kafile Reisi Sadri Usuoğlu: “Biz seyahate başlarken orada yapacağımız maçlardan ziyade centilmence hareket tarzını prensip ittihaz etmiştik. Bunda da muvaffak olduk.”

Hakkı Yeten: “Mançester (bu şekilde yazılmış)United’le olan maçımızda oyunun heyeti umumiyesine biz hâkim olmakla beraber, kazanabileceğimiz bir maçı şanssızlıktan kaybettik.”

Şükrü: “Amerikalılar tekniğe dayalı bir oyundan ziyade enerjik bir oyun oynuyorlar. Amerika’daki Türklere gelince; hiçbiri bir baltaya sap olmamışlar.”

Çengel Hüseyin: “Amerika’da para su gibi akıyor… Kabare,kahve gibi yerler sabaha kadar açık. Sanki insanlar hiç uyumuyorlar. Amerikan kızları da fevkalade sempatik ve misafirperver.”

Kaleci Mehmet: “Amerikan kızlarıyla pek fazla arkadaşlık edemedik. Zira lisan bilmiyorduk. Gece maçları çok daha güzel oluyor, halk tiyatroya gidermiş gibi maça geliyor.”.”
Antrenör: “Çok yorgunum. Söyleyecek sözüm yokturTurne haberleri bu şekilde aktarılmış dönemin Milliyet gazetesine…
Ülkemiz bir taraftan Truman, Türkçe ezan, Kore Savaşı gibi konularla haşır neşirken Beşiktaş’ın Amerika’da ve İngiltere’de gerçekleştirdiği bu keyifli ve başarılı turnenin haberlerini geçen hafta yayınlanan kısa habere karşılık detaylı bilgilerle size aktarmaya çalıştım.

Hem haberin içeriğini anlayalım hem de gerçekten Amerika’yı futboldan nasıl soğutmuşuz görelim istedim…


Tarkan Kaynar
http://www.medyaspor.com/yazarlar/tarkankaynar/126
27 Mart 2010